Evlilik Olgunluğuna Ulaşmanın Önemi ve Şartları

Evlilik sağlıklı iki bireyin -yani kadın ve erkeğin- hayatlarını kolaylaştırmak ve birlikte, mutlu bir yaşam sürdürmek amacıyla beraberce yollarına devam etmesidir. Ancak evliliği anlamak için bu ve benzeri tanımlar yeterli değildir.
Evlenecek çiftlerin öncelikle evlilik için gereken şartları taşımaları gerekir.
Bu şartlar; evlilik olgunluğuna ve sorumluluğuna ulaşmak, bedensel ve ruhsal olarak evlenecek engel bir halin olmaması, ekonomik olarak bir gelire sahip olmaktır.
Olgunluk tanımının anlaşılması büyük önem taşır. Üstelik bu kavramları algılama şeklimiz sürekli olarak değişim ve gelişim gösterir
Prof. Doğan Cüceloğlu “İki iyi insan kötü bir evlilik yapabilir mi?” sorusuna şöyle cevap veriyor; “Evet, iki iyi insan kötü bir evlilik yapabilir. Ben iyi bir insandım ve evlendiğim Amerikalı eşim Emily kesinlikle çok iyi bir insandı. Ama biz kötü bir evlilik yaptık. Ben ‘Silifke kültürünün iyi bir insanı,’ Emily de ‘Kaliforniya kültürünün iyi bir insanı’ idi. ‘İyi insan olmak’ ile, ‘evlilik olgunluğuna sahip olmak’ aynı şeyler değildir… “Ben iyi bir insanım, iyi bir insanla evlenir ve mutlu bir evlilik kurarım,” düşüncesi sağlıklı, gerçekçi bir düşünce değildir. Böyle bir yaklaşım birçok gizli tehlikeleri beraberinde getirebilir… “Kiminle evleneceğim” kararını vermeden önce insanın hem kendini hem de evleneceği kişiyi biyolojisiyle, zihniyle, duygularıyla, sosyoekonomik durumuyla ve aşkınlığıyla tanıması gerekir.”
Evlilik iki kişinin kendi aralarında belirlediği özel kurallarla devam eden bir ilişki midir yoksa herkesin uyması gereken kurumsal bir yapı mıdır? Bu soruyu iki açıdan da düşünmek gerekir. Her evlilik özeldir ve kişilikler de çok farklıdır. Dolayısıyla hiçbir evlilik bir diğerine benzemez! Buna karşılık evliliğin temel kuralları vardır ve bu kurallar kısa bir yazıyla anlatılması mümkün değildir. Mühendislik birçok yapının inşa edilmesinde bilimsel kuralları ortaya koyan bir disiplindir. Ancak hiçbir bina bir diğerine benzemez. Evin konumu, kullanılacak malzemeler, kullanım amacı gibi birçok etken binanın şeklini ve yapısını değiştirir. Mühendislik bilimi olmadan yapılacak binaların sağlam ve kullanışlı beklenemez. Dolayısıyla evlilikle ilgili temel bilgileri her evliliğin kendi özelinde değerlendirmek daha doğrudur.
Yasal Olgunluk
Medeni Kanunumuza göre evlilik için yaş sınırı getirilmiştir. Yasada evlilik yaş sınırı 18 yaşını doldurmuş bireyleri kapsar. Yaş sınırının Medeni Kanun’da bazı istisnaları vardır. Daha küçük bireylerin vasilerinin rızası ve hâkimin vereceği onay ile evlenmeleri mümkündür. Ancak bu yasal istisnaları kullanmamak ve evlilik yaşını 20’nin üzeri olarak düşünmekte fayda vardır.
Fiziksel ve Ruhsal Olgunluk
Fiziksel (bedensel) olgunluk vücudun yaşa göre uygun gelişmesini ifade eder. Bazı bireyler yaşından önce olgunlaşırken bazı insanların gelişmelerinde gecikmeler olabilir. Fiziksel olgunluğun erken olması özellikle kızların erken yaşta evlenmesi gibi olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Özellikle bireylerin ruhsal olgunlukları göz önünde bulundurmalıdır. Her insanın fiziksel gelişmesi farklıdır,beden gelişmesinde gecikme olan bireyler ruhsal olgunlukları yeterli olsa bile evlilik için beklemeleri daha uygundur.
Fiziksel olgunluk aynı zamanda sağlık konusunda bir sorun olmamasını da içerir. Dolayısıyla evliliğe karar vermiş bireyler düğünü beklemeden sağlık kontrollerini yaptırmalıdır. Sağlık problemi olanlar bu sorunu hallettikten sonra evlilik sürecini düşünülmelidir. Ayrıca geçici veya kalıcı bir sağlık sorunu varsa bu bilgiler müstakbel eş adayıyla uygun zamanda paylaşılmalıdır.
Ruhsal olgunluğun anlaşılması da test edilmesi de kolay değildir. Olgun bireylerin günlük yaşamdaki sorumluluklarını yerine getirmesi, farklı kişilerle nasıl konuşulacağını bilmesi, tavır ve davranışlarıyla evlilik sorumluluğunu alabilecek bilgi ve zekâ seviyesinde olması beklenir. Tembel, sözünde durmayan, sözü dinlenmeyen, sürekli kendini öven, kendine güvenmeyen, ekonomik sorumluluğu yetersiz, uyuşturucu, içki gibi bağımlılıkları olan bireylerin evlilik için iyi birer eş olmaları zordur. Ruhsal olgunluk yaş kriterine bağlı değildir. 20 Yaşındaki bir kişi ruhsal olgunluk içinde olabilirken 40 yaşındaki bir kişi gerekli olgunluğa ulaşmamış olabilir. Evlenmeyi düşünen bireyler için sağlık kontrolleri gibi ruhsal kontrollerinin yapılması devlet tarafından sağlanmalıdır. Konu yasal olarak düzenlenene kadar ruhsal olgunluk konusunda psikologlardan destek alınabilir.
Birey ne kadar olgunluğa ne kadar erken ulaşırsa evlilikte mutluluk o kadar fazla ve kolay olur. Kendini tanımak ve ruhsal olgunluğa erişmek mutluluğun kapısını açan altın anahtardır.
Ekonomik Olgunluk
Evlilikte en çok görülen problemler finansal kaynaklıdır. Bireylerin belli bir işe sahip olmadan evlenmesi çiftlere ve ebeveynlere büyük yük getirir. Ebeveynlerin düğün bütçesine katkı sağlamaları kültürümüzde vardır. Ancak evin geçimi konusunda aile desteğinin sürdürülmesi doğru değildir. Hatta ev veya araba alırken ailelerden gelecek maddi yardımlardan mümkün olduğunca kaçınmak daha doğrudur. Ekonomik olgunluk tanımı içine mevcut işin kaybedilmesi durumunda en kısa sürede yeni iş bulmak, zor günler için birikim yapmak ve finansal olarak daha özgür yaşayabilmek için yatırım yapmak da girmektedir. Her ne kadar ülkemizde Bireysel Mali Danışmanlık bilinmiyor olsa da evliliğin ilk yılında böyle bir danışmanlığın eksikliği oldukça fazladır. Bu danışmanlığın kariyer danışmanlığı ile desteklenmesi de çok önemlidir. Mali danışmanlık farklı bir eğitim ve birikim gerektirmektedir2 . Bireylerin evlendikten sonra yaşamlarını devam ettirebilecek maddi olgunlukta olmaları ve evlenme sürecindeki mali sorunların çözümü üzerinde ayrıca durulması gerekir.
Tüm şartlar yerine getirildikten sonra evlilik olgunluğundan söz edebiliriz. Bu olgunluk ne kadar fazla ise evlilikteki sorunlar o kadar az olacak ve mutlu bir evlilik için gerekli temeller daha sağlam atılacaktır.